Günlük aktivitelerimizi düşünün;
yataktan kalkış, banyoda geçirilen süre, kahvaltı, işe gidiş, iş ortamı, aksam
eve dönüş ve evde geçirilen süre.
Peki bu süre zarfında
bilinçaltımız ya sürekli işgal altındaysa? Ya birileri kişi kurum ya da örgüt
sürekli algımıza tecavüz ediyor ve düşünce yapımıza hükmediyorsa?
Uzun vadeli sonuçları düşünmek
dahi beni çok korkutuyor. Kültürel yozlaşma, aile ve akrabalık bağlarının
kopması, özgür düşünememe, yaratıcılığın azalması vb... Ne yazık ki geleceğimiz
hiçte parlak gelmeyecek gibi...
LSD: çok güçlü ve ruh halini değiştiren bir kimyasal maddedir
Öncelikle bilinçaltı dediğimiz
kavramı aydınlatalım. Bilinçaltı, beynimizin bir bölümüdür. Bu bölüm tamamen
biz farkında olmadan çalışır. Nefes alıp verme, kalp atışları, gece uyurken
vücut fonksiyonlarının çalışmasını sağlanması ve 5 duyu organımızdan aldığı tüm
verilerin kayıt altına alınmasını sağlayan önemli bir bölüm.
Bu bölüm bilincimizin
kontrolündedir ve istisnasız gördüğümüz, duyduğumuz, hissettiğimiz, tadını
aldığımız her şeyi kaydeder ve gerektiği zamanlarda bilinç üstü seviyesine
taşır.
Örnek vermek gerekirse bir araba
hayal edin. Bu noktada arabanın ne renk olduğu akılınıza geldiyse işte o renk
bilinç altınıza kaydettiğiniz tüm araba renklerinin arasından baskın gelen renk
olmuştur. Peki ya aklınıza gelen bu araba renginin kontrolünü siz değil de bir
başkası yapabilir mi?
Subliminal mesajlarla maalesef evet.
Peki subliminal mesajlarla nasıl
olur da bilinç altımıza girerek düşünce tarzımızı kontrol edebilmektedir?
Gün içerisinde gerek arabada
açılan radyoda gerek severek seyrettiğimiz dizide gerekse bir mağazada
dokunduğumuz bir kot pantolonda…
Kısaca beş duyu organımız ile hissettiğimiz
uyarılara maruz kalmaktayız. Aşağıda bildiğimiz en ufak uyarıcı şiddetine
mutlak eşik denmektedir.
Duyu organlarımızın mutlak eşik
değerleri aşağıdaki gibidir.
Görme: Karanlık bir gecede 50km
den bir mum ışığı
İşitme: Sessiz bir ortamda 5m den
bir kol saatinin işleyişi
Tat alma: Sekiz litrelik bir suda
bir çay kaşığı şeker
Koku alma: Altı odalı evde bir
çay kaşığı şeker
Dokunma: Bir cm yüksekten yüzüne
düşen bir sineğin kanadı
Peki mutlak eşiğin altında gelen
uyarılar? Bunları algılayamıyor muyuz?
İşte bilinçaltımız bu noktada
evreye giriyor ve bu eşiğin altındaki tüm uyarıları siz farkına varmasanız dahi
kayıt altına alıyor ve anlamlandırmaya çalışıyor. Sadece bilinç seviyesinde
olmadığı için biz onları görmediğimizi, duymadığımızı zannediyoruz.
Bu
anlamlandırma süreci geçmişte yaşadıklarımız ve hafızamızdaki birtakım
değerlerle ilişkilendirilir ve böylece bilinç altına inilmiş olur.
Özellikle sıklıkla subliminal mesaj olarak kullanılan bebek
yüzü, kurukafalar, kadın vücudu ve cinsel objeler ne denli sık olursa birtakım
tatminsiz olma, aile değerlerine karşı isyankârlık, cinsel iştah, feminizm vb.…
tepkiler içten içe karakterimizin bir parçası olur.
Günümüzde
ne yazık ki çizgi filmlerde başlayan bu subliminal bombardıman, Hollywood filmlerinde,
sık kullanılan içecek – yiyecek reklamlarında, radyolarda ve bunun gibi tüm günlük
aktivitelerde bizleri ele geçirmeye çalışmaktadır. Bu algı tecavüzcüleri sadece
kültür yozlaşması yapmakla kalmamakta ayrıca din propagandası, zararlı
maddelere teşvik gibi tutundurma faaliyetleri de yapmaktadır.Birey olarak alınacak önlem:
Belki konu ile ilgili yetkililerin
çıkardığı yasalara güvenmekten başka yapabileceğimiz bir şey yok fakat
farkındalığı arttırmak ve elimizden geldiği ölçüde yeni jenerasyonu bu algı bombardımandan
korumak, çocuklarımızın seyretmesi için Türk çizgi filmlerini tercih etmek, sağlamak
ve zorda olsa sübliminal bir mesaj tespit edildiğinde RTÜK’e şikâyet etmemiz
bir vatandaşlık görevidir.
Algının ve değerlerimizin korunması konusunda
bir yasa çıkartmak ve bu yasanın ciddi yaptırımlarının olmasını sağlamak,
Gerekli denetimlerin profesyonel olarak
bilinçli heyetler tarafından yapılmasını sağlamak gerekmektedir.
6112 sayılı RTÜK kanunu 9. Maddesi:
-
Ticari iletişim, yayın hizmetlerinin diğer
unsurlardan görsel ve işitsel olarak kolayca ayırt edilebilir olmak zorundadır.
-
Ticari iletişimde bilinçaltı teknikleri
kullanılamaz,
-
Gizli ticari iletişime izin verilemez
No comments:
Post a Comment